-
GÜN
-
SAAT
-
DAKİKA
-
SANİYE
22 - 23 Temmuz Altın Gün için Hemen Randevu Al!
+90 (552) 921 82 78

Sülükteki Bazı Biyoaktif Maddeler

·

Sülükteki Bazı Biyoaktif Maddeler

Doğru nokta bulunduğunda, sülük cildi küçük dişleriyle çizer, ısırır ve emmeye başlar. Sülükteki enzimler doğrudan yaraya verilir ve hemen anestezik bir etkiye sahiptir. Hasta için, ısırık pratik olarak algılanamaz ve bir sivrisinek ısırığı ile karşılaştırılabilir. Sülükler, sağlık açısından birçok faydası olan tıbbi araçlar olarak kabul edilse de bu olumlu etkiler, yalnızca uygun ve sağlıklı sülükler kullanılarak elde edilebilir. Merkezimizde sağlıklı tıbbi sülüklerle tedavi olun. Bu yazımızda sülükteki bazı biyoaktif maddeler ‘den söz edeceğiz.

sülükteki bazı biyoaktif maddeler

Hirudin

Hirudin, sülük tükürüğünde doğal olarak bulunan ve kan pıhtılaşmasını engelleyen bir antikoagülan (kan sulandırıcı) maddedir. Sülüklerin ısırığı sırasında salgılanır ve bu sayede sülüklerin kan emmeleri ve kanın pıhtılaşmasını engellemeleri mümkün olur. Hirudin, kanın pıhtılaşmasını kontrol eden bir dizi kimyasal reaksiyonu etkileyerek çalışır. Bu özellikleri nedeniyle, hirudin tromboz gibi kan pıhtılaşma sorunlarının tedavisinde kullanılır.

Tromboz Tedavisi: Tromboz, kan damarlarında anormal bir pıhtı oluşumu durumudur ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Hirudin, trombozu önler veya tedavi eder.

Dolaşım Sorunları: Bazı hastalıklar veya koşullar, dolaşım sorunlarına neden olur. Hirudin, kanın akışkanlığını artırarak dolaşımı iyileştirir.

Cerrahi Müdahaleler: Bazı cerrahi işlemlerde, kan pıhtılaşmasını önlemek veya kontrol etmek önemlidir. Hirudin, böyle durumlarda kullanılabilir.

Replante (Vücut Bölümünün Yeniden Takılması) Ameliyatları: Bir uzvun kopması durumunda, bu uzvun yeniden takılması gerekebilir. Hirudin, replante ameliyatlarında damarlar arasındaki kan akışını düzenlemede kullanılır.

Destabilaz

Destabilaz, sülük tükürüğünde bulunan bir enzimdir. Bu enzim, kan pıhtılaşmasını önlemeye katkı sağlar. Aynı zamanda iltihaplanma ve şişmeyi azaltır. Fibrini eritir (trombolitik etki).

Kan Pıhtılaşmasını Engelleme: Destabilaz, kanın pıhtılaşmasını önler. Bu, sülüklerin ısırığı sırasında kanın akışkanlığını artırır ve kanın daha kolay akmasına neden olur.

İltihap ve Şişmeyi Azaltma: Sülük ısırığı sırasında desteklenen iltihap ve şişme azaltıcı etkileri vardır. Bu, özellikle cerrahi sonrası şişmeyi veya iltihaplanmayı kontrol etmek amacıyla kullanılabilir. Destabilaz, sülüklerin tedavi amaçlı kullanılmasının bir nedenidir. Özellikle dolaşım sorunlarına, tromboz gibi kan pıhtılaşma problemlerine veya belirli tıbbi durumların tedavisine yardımcı olmak için sülük terapisi uygulanabilir.

Kallikrein İhibitörleri

Kallikrein inhibitörleri, kallikrein adı verilen bir enzimi inhibe eden veya engelleyen kimyasal bileşiklerdir. Bir enzim olan Kallikrein, kan basıncını düzenlemeye ve bir dizi biyokimyasal süreci etkilemeye yardımcı olmaktadır. Kallikrein sistemi, vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesini kontrol etmek ve kan damarlarının genişlemesini ve daralmasını düzenlemek gibi önemli işlevlere sahiptir. Sülük tükürüğü, kallikrein enzimini inhibe eder. Sülüklerin tükürüğündeki bu inhibitörler, kan basıncını düşürür ve kan dolaşımını iyileştirir.

Kan Basıncı Kontrolü: Kallikrein inhibitörleri, kan damarlarının genişlemesini ve daralmasını düzenleyen kallikrein sistemi üzerinde etkilidir. Bu nedenle hipertansiyon (yüksek tansiyon) tedavisinde kullanılır. Kallikrein sistemi, kan basıncının kontrolünde önemli bir rol oynar.

Ödem Tedavisi: Kallikrein sistemi, vücutta sıvı dengesini düzenler. Özellikle ödem (şişme) durumlarında, bu sistemi etkileyen faktörlerin kontrol edilmesi gerekebilir. Kallikrein inhibitörleri, özellikle anjiyoödem adı verilen cilt altı şişmelerin tedavisinde kullanılabilir.

İltihap Kontrolü: Kallikrein sistemi, inflamasyon (iltihap) süreçlerini etkiler. Kallikrein inhibitörleri, iltihaplı durumların tedavisine yardımcı olur.

Kalp ve Damar Sağlığı: Kallikrein sistemi, kalp ve damar sağlığını etkileyen faktörlerden biridir. Kallikrein inhibitörleri, kalp yetmezliği ve diğer kardiyovasküler rahatsızlıkların tedavisinde potansiyel olarak kullanılmaktadır.

Histamin

Histamin, bağışıklık sistemi tarafından üretilmektedir. Alerjik reaksiyonlar ve iltihaplanma gibi çeşitli biyolojik süreçlerde rol oynayan bir moleküldür. Histamin, alerjenlere veya enfeksiyonlara karşı vücudun savunmasını artırmak için serbest bırakılabilir. Ayrıca, mide asiditesini artırarak sindirimde de rol oynar. Histamin, vücutta histamin reseptörleri adı verilen özel hücre yüzeyi reseptörlerine bağlandığında etkilerini gösterir. Antihistaminik ilaçlar, histamin reseptörlerini bloke ederek çalışarak alerji semptomlarını azaltırlar. Bu madde sülüğün enzimlerinde doğal olarak bulunur.

Serotonin Salgılayıcıları

Sülük ısırığı sırasında, sülük tükürüğü histamin ve serotonin gibi maddeleri salgılar. Bu maddeler, iltihaplanma ve ağrıyı azaltır. Serotonin, merkezi sinir sistemi ve bağırsak gibi birçok farklı bölgede bulunan bir nörotransmitterdir. Sinir hücreleri tarafından üretilir ve sinirsel iletişimi düzenlemekte önemli bir rol oynar. Serotonin, genellikle mutluluk ve duygusal denge ile ilişkilendirilir. Bu nedenle, serotonin salgılaması depresyon ve anksiyete gibi zihinsel sağlık sorunlarına katkıda bulunmaktadır. Antidepresan ilaçlar, serotonin seviyelerini artırmayı hedefler. Bu madde sülüğün enzimlerinde doğal olarak bulunur.

Hiyalüronidaz

Hyaluronidase, vücutta doğal olarak bulunan bir enzimdir ve hyaluronik asit adı verilen bir polisakkaritin (şeker zinciri) parçalanmasını sağlar. Hyaluronik asit, vücut dokularının bir parçasıdır ve özellikle eklem sıvılarında, göz içi sıvısında ve ciltte bulunur. Bu molekül, dokular arası akışkanlığı ve doku yapısının korunmasını sağlar. Hyalüronidaz, hyaluronik asidin parçalanmasına katkıda bulunarak doku geçirgenliğini artırır. Hyalüronidaz’ın etkisi, hyaluronik asitin moleküler yapısını keserek daha küçük moleküllere dönüştürmesiyle gerçekleşir. Bu daha küçük moleküller, hyaluronik asidin viskozitesini azaltır ve doku arasında daha kolay hareket etmelerini sağlar. Bu enzim sülüklerde doğal olarak bulunur. Sülüklerin tükürüğünde yer alan bu enzim, işlem esnasında salgılanır. Hyaluronik asidi parçalayarak hyalüronanın viskozitesini azaltır ve bu sayede sülüklerin kan emme işlemini kolaylaştırır. Sülüklerin hyalüronidaz enzimi, kanın pıhtılaşmasını engeller ve kanın akışkanlığını artırır.

Apiraz

Apiraz,” sülük tükürüğünde bulunan bir enzimdir ve konak trombosit agregasyonunu (kan pıhtılarının oluşumu) inhibe eden bir etkisi vardır. Sülüklerin tükürüğünde bulunan apiraz enzimi, kanın pıhtılaşmasını engeller. Bu, sülüklerin ısırığı sırasında kanın daha akışkan kalmasını ve sülüklerin daha rahat bir şekilde kan emmelerini sağlar. Trombosit agregasyonunu inhibe etmek, kanın pıhtılaşma sürecini yavaşlatır ve kanın akışkanlığını artırır.

Fibrinaz

Bu enzim, skar dokusunun yoğunluğunu azaltır ve hipertrofik skarlarda ve keloidlerde fibroblast formasyonunu azaltmaya yardımcı olur.

Kolajenaz

Kolajenaz, kolajen adı verilen bağ dokusu proteinlerini parçalayan bir enzimdir. Kolajen, cildin, kemiklerin, tendonların, kıkırdakların ve diğer bağ dokularının ana bileşenlerinden biridir ve vücudun yapısal desteğini sağlamak için önemlidir. Kolajenaz enzimi sülükte doğal olarak bulunmaktadır. Kolajenaz, kolajenin parçalanmasına ve yeniden düzenlenmesine yardımcı olur. Yara İyileşmesi: Kolajenaz, yaralı dokunun iyileşme sürecinde eski, hasar görmüş kolajeni parçalayarak yeni kolajen liflerinin oluşmasına yardımcı olur. Bu, yaranın iyileşmesini hızlandırır. Kollajen Dolgular: Estetik tıpta, kolajen dolgular kullanılarak ciltteki kırışıklıkların ve çizgilerin azaltılması amacıyla kullanılmaktadır. Kolajenaz, bu dolguların zaman içinde doğal olarak vücut tarafından emilmesine yardımcı olur. Romatoid Artrit: kolajenaz, romatoid artrit gibi otoimmün hastalıklarda eklemlerdeki inflamasyonu azaltmak için kullanılmaktadır. Bu enzim, eklem içindeki kolajenin parçalanmasına yardımcı olarak eklem iltihaplanmasını hafifletir.

Proteazlar

Proteazlar, proteinleri parçalayan veya sindiren enzimlerdir. Bu enzimler, protein moleküllerinin büyük zincirlerini daha küçük parçalara ayırarak sindirim, metabolizma ve hücresel işlevlerde önemli bir rol oynarlar. Proteazlar, sülükte doğal olarak bulunmakta ve birçok farklı hücresel işlemin düzenlenmesine katkıda bulunmaktadır.

Besin Sindirimi: Mide, pankreas ve bağırsaklarda bulunan proteazlar, besinlerdeki proteinleri parçalayarak amino asitlere dönüştürürler. Bu, vücudun proteinleri emilmesi ve kullanılabilir hale getirilmesi için önemlidir.

Metabolik İşlevler: Hücresel metabolizma süreçlerinde, proteazlar proteinlerin işlenmesinde önemli bir rol oynarlar. Örneğin, hücre içinde proteinlerin yıkımı, proteinlerin yeniden sentezi ve hücresel işlevlerin düzenlenmesi gibi işlevlerde yer alırlar.

Bağışıklık Sistemi: Bağışıklık sistemi, proteazları enfeksiyonlarla savaşmak için kullanır. Özellikle sitokinlerin ve antikorların üretiminde proteazlar önemlidir.

Koagülasyon: Bazı proteazlar, kanın pıhtılaşmasında görev alır. Trombin, bu tür bir koagülasyon proteazına örnektir.

Doku İyileşmesi: Proteazlar, yaralanma sonrası doku iyileşmesinde önemli bir rol oynarlar. Yaralı dokunun temizlenmesi ve yeni doku oluşturulması süreçlerinde etkilidirler.
Sülüklerde bulunan proteazlar, özellikle yara ve yanık debridmanı (temizlenmesi) için kullanılan enzimler olarak bilinmektedir. Sülüklerin tükürüğünde yer alan bu proteazlar, ölü dokuları çözerek ve yara bölgesindeki inflamasyonu azaltarak yara iyileşmesini teşvik ederler.

Yara Temizliği: Sülüklerin proteazları, yara bölgesindeki ölü veya hasarlı dokuları parçalarlar. Bu sayede yaranın temizlenmesi ve sağlıklı doku ile enfekte olmuş veya ölü doku arasındaki ayrım yapılması kolaylaşır. Yara temizliği, enfeksiyon riskini azaltır ve iyileşmeyi hızlandırır.

Anti-İnflamatuar Etki: Sülüklerin tükürüğündeki proteazlar, yara bölgesindeki inflamasyonu azaltır. Bu, ağrıyı hafifletir ve iyileşme sürecini daha rahat hale getirir.

Kan Akışını Teşvik: Sülük ısırığı sırasında salgılanan proteazlar, kan akışını artırır. Bu, oksijen ve besin maddelerinin yara bölgesine daha fazla ulaşmasını sağlayarak iyileşmeyi teşvik eder.

Bağışıklık Yanıtı Düzenlemesi: Sülüklerin proteazları, bağışıklık sistemi yanıtlarını düzenler ve yara iyileşmesi sırasında aşırı inflamasyonu önler.

Lipolitik Enzimler

Lipolitik enzimler, lipidlerin (yağlar) parçalanmasında görev alan enzimlerdir. Bu enzimler, trigliseritlerin (en yaygın yağ formu) hidrolizini yani parçalanmasını katalize ederler. Lipidlerin parçalanması, yağların enerji üretimi ve depolanması gibi biyolojik süreçler için önemlidir.

Lipazlar: Trigliseritlerin hidrolizini katalize eden enzimlerdir. Trigliseritler, yağ asitleri ve gliserole ayrılırlar. Bu süreç, yağların sindirilmesi, emilmesi ve enerji üretimi için kullanılması için gereklidir.

Fosfolipazlar: Fosfolipazlar, fosfolipit adı verilen lipidlerin hidrolizini gerçekleştirirler. Fosfolipitler, hücre zarlarının bir temel bileşenidir ve hücresel işlevler için önemlidir.

Steroidazlar: Steroidazlar, sterollerin (bir tür lipid) hidrolizini katalize ederler. Steroller, hücre zarlarının yapı taşlarından biridir ve hormonların sentezinde rol oynarlar. Bu enzim sülüklerde doğal olarak bulunmakta ve işlem esnasında salgılanmaktadır.
Sülüklerin lipolitik enzimleri, sülüklerin beslenmesi sırasında yağlı dokuları sindirip emmelerine yardımcı olur. Sülüklerin ağız kısmında bulunan bu enzimler, ısırık sırasında yağlı dokuların parçalanmasına ve emilmesine katkıda bulunmaktadır. Dolaşım sorunlarının iyileştirilmesinde kullanılan geleneksel bir uygulamadır. Sülüklerin tükürüğündeki lipolitik enzimlerin, cilt altı yağ dokularının metabolizmasını artırarak, kan akışını iyileştirmesi amaçlanmaktadır.

Bdellinler

Bdellinler, sülüklerin tükürüklerinde bulunan doğal proteinlerden biridir. Bu proteinler, sülüklerin tükürüğünün içindeki bileşenlerden biridir.

Antikoagülan Etki: Bdellinler, sülüklerin kan emme sürecini kolaylaştırır. Bu proteinler, kanın pıhtılaşmasını engelleyerek sülüğün beslenme işlemine yardımcı olur. Bdellinler, antikoagülan özellikleri ile bilinirler ve bu özelliği sayesinde sülükler kanı daha kolay emebilirler.

Antiinflamatuar Etki: Bdellinlerin antiinflamatuar (iltihap azaltıcı) etkileri vardır. Isırık sonrası sülüğün tükürüğündeki bdellinlerin salgılanması, iltihaplanmayı azaltır ve ısırığın neden olduğu tahrişi hafifletir.

Kan Akışını Artırma: Bdellinler, sülüklerin ısırığı sırasında damar genişletici etkiye sahip olur. Bu, kan akışının artırır ve uygulamanın yapıldığı bölgeye daha fazla kanın gelmesini sağlar.

Antibakteriyel Etki: Bdellinlerin antibakteriyel özellikleri de vardır. Bu da sülüklerin ısırığından kaynaklanabilecek enfeksiyon riskini azaltır.

Enzim İnhibisyonu: Bdellinler, tripsin, plazmin ve sperm akrosini inhibitörü gibi sindirim enzimlerini inhibe edebilirler. Bu enzimler, proteinlerin parçalanmasını katalize eden enzimlerdir. Bdellinlerin bu enzimleri inhibe etmesi, protein sindirimini yavaşlatır veya engeller.

Hirustatin

Hirustatin, sülüklerin tükürüğünde bulunan ve kan pıhtılaşmasını engelleyen bir proteaz inhibitörüdür. Proteaz inhibitörleri, proteaz adı verilen enzimleri inhibe ederek proteinlerin parçalanmasını önlerler. Hirustatin, sülüklerin kan emme sürecini kolaylaştırmak ve kanın pıhtılaşmasını engellemek amacıyla konak canlıya tükürükleri sırasında enjekte ettikleri bir bileşen olarak görev yapar. Hirustatin, sülüklerin ısırığı sonucu kanın akışkanlığını artırır ve pıhtılaşmayı geciktirir. Bu, sülüklerin daha fazla kan emmelerine yardımcı olur ve aynı zamanda ısırık yerinde kanın akışkanlığını sürdürmeye yardımcı olarak tıkanıklıkları önler. Hirustatin, başlangıçta Haementeria officinalis adlı sülüğün tükürük bezlerinden izole edilmiştir. Ancak daha sonra Hirudo medicinalis adlı sülükte de bulunduğu tespit edilmiştir. Benzer şekilde, antistasin adlı bir protein, Haementeria ghilianii adlı başka bir tür sülükten izole edilmiştir.

Eglinler

Eglinler, sülüklerin tükürüğünde bulunan doğal bileşiklerdir ve anti-enflamatuar (iltihap azaltıcı) özelliklere sahiptirler. Bu bileşikler, bazı enzim aktivitelerini inhibe ederek iltihaplanma süreçlerini azaltmaktadır.

Anti-Enflamatuar Etki: Eglinler, iltihaplanma sürecini azaltır. Şişliği ve ağrıyı hafifletir.

Enzim İnhibisyonu: Eglinler, bir dizi enzimi inhibe eder. Bu enzimler arasında kinazlar, substilisinler, elastazlar, katepsin G ve alfa-kimotripsin gibi proteaz enzimleri bulunur. Eglinler, bu enzimlerin aktivitesini azaltarak protein sindirimini veya diğer biyokimyasal süreçleri etkilerler. Sülüklerin tükürüğü, kan emme işlemi sırasında konak canlıdaki reaksiyonları etkiler. Bu nedenle eglinler gibi bileşikler, sülüklerin ısırığı sonucu konak canlıdaki etkilerini azaltmaya veya yönlendirmeye yardımcı olur.

Eglinler (elastaz-katepsin G sülük inhibitörleri), Hirudo medicinalis’te bulunan, kimotripsin ve non-katyonik substratlara etki eden subtilisin benzeri serin proteinazlara karşı güçlü inhibe edici aktiviteye sahip olan küçük proteinlerdir. Bir sülük yaklaşık 20 μg eglin içerir. Eglin C, enflamasyonla ilişkili hastalıkların tedavisi için potansiyel bir terapötik ajandır. Deneysel modellerde şok ve amfizem tedavisinde etkili olduğu gösterilmiştir.

Calin Bileşeni

“Çalin,” von Willebrand faktörünün (vWF) kollajene bağlanmasını engelleyen ve dolayısıyla kan pıhtılaşmasını etkileyen bir bileşiktir. vWF, kanın pıhtılaşmasında önemli bir rol oynayan bir protein ve kollajenle etkileşime girerek kanın pıhtılaşma sürecini başlatır. Bu etkileşim, kan damarlarında yaralanma olduğunda pıhtı oluşumunu tetikler. Çalin, vWF’nin kollajene bağlanmasını inhibe ederek, kollajen kaynaklı platelet birikimini (kan pulcuklarının birleşmesi) azaltır ve dolayısıyla kanın pıhtılaşma sürecini yavaşlatır. Sülükte doğal olarak Calin bileşeni bulunmaktadır. Bu, kan damarlarında aşırı pıhtı oluşumunu veya tromboz riskini azaltır.

Triptaz İnhibitörü

Triptaz inhibitörleri, triptaz adı verilen enzimleri inhibe eden bileşenlerdir. Genelde ilaçlarda bulunmaktadır. Fakat sülükte doğal olarak bulunmaktadır. Triptazlar, proteaz adı verilen bir enzim grubuna aittir ve proteinlerin parçalanmasını katalize eden enzimlerdir. İnsan vücudu ve diğer organizmalarda bulunan triptazlar, bazı farklı biyolojik süreçlerde önemli rol oynarlar.

İltihap Kontrolü: Triptazlar, bazofiller ve mast hücreleri gibi hücrelerde bulunurlar ve inflamasyon (iltihaplanma) süreçlerinde etkili olur. Triptaz inhibitörleri, aşırı triptaz aktivitesini kontrol ederek iltihaplanmayı azaltır.

Allerjik Reaksiyonların Kontrolü: Mast hücrelerinde bulunan triptazlar, alerjik reaksiyonların tetikleyicisi olabilirler. Triptaz inhibitörleri, alerjik reaksiyonların şiddetini ve süresini azaltır.

Dokuların Korunması: Triptazlar, bazı durumlarda dokuların hasar görmesine neden olabilirler. Bu nedenle triptaz inhibitörleri, dokuların korunmasına yardımcı olur. İşlem esnasında sülüklerden doğal olarak salgılanmaktadır.
Triptaz inhibitörleri, özellikle alerjiler, astım, bazı inflamatuar hastalıklar ve doku hasarı ile ilişkili bazı tıbbi durumların tedavisinde veya yönetiminde kullanmaktayız. Bu inhibitörler, triptazların aşırı aktivitesini kontrol etmek ve vücudu olumsuz etkileyebilecek reaksiyonları engellemek amacıyla kullanılırlar.

Faktör Xa inhibitörü

Faktör Xa inhibitörleri, kanın pıhtılaşmasında rol oynayan faktör Xa enzimini inhibe eden
bileşenlerdir. Faktör Xa inhibitörleri, genellikle sentetik ilaçlar olarak üretilen ve insanlarda
pıhtılaşmayı kontrol etmek için kullanılan ilaçlardır. Bu tür ilaçlar, tromboz (kan pıhtıları) önlenmesi veya tedavisi için yaygın olarak kullanılmaktadır. Fakat sülükte doğal olarak
salgılanmaktadır. Faktör Xa, pıhtılaşma konusunda önemli bir noktada bulunan bir enzimdir ve trombin üretimini tetikleyen bir adımı katalize eder. Bu nedenle faktör Xa inhibitörleri, kan pıhtılarının oluşumunu kontrol eder ve engeller.

Rivaroksaban (Xarelto): Bu ilaç venöz tromboemboli (VTE), atriyal fibrilasyon ve diğer durumların önlenmesi ve tedavisi için kullanılmaktadır. Faktör Xa’nın aktivitesini inhibe ederek kan pıhtılarının oluşumunu engeller. Fakat sülükte doğal olarak bulunmaktadır.

Apiksaban (Eliquis): Apiksaban, venöz tromboemboli (VTE) ve atriyal fibrilasyonun önlenmesi ve tedavisi için kullanılmaktadır. Faktör Xa’yı inhibe ederek antikoagülan etki gösterir. Fakat sülükte doğal olarak bulunmaktadır.

Edoksaban (Savaysa): Edoksaban, venöz tromboemboli (VTE) ve atriyal fibrilasyonun önlenmesi ve tedavisi için kullanılmaktadır. Faktör Xa’yı inhibe ederek pıhtılaşmayı önler. Fakat sülükte doğal olarak bu bileşen bulunmaktadır. Özellikle atriyal fibrilasyon, derin ven trombozu (DVT) veya pulmoner emboli gibi durumların tedavisinde ve önlenmesinde kullanılmaktadır.

Guamerin

İnsan lökosit elastaz inhibitörüdür ve anti-enflamatuar etkiler gösterir. Bu bileşen, sülük türü olan Hirudo nipponia’dan elde edilmiş ve saflaştırılmış bir peptittir. Aynı sülük türünden elde edilen Piguamerin ise plazma kallikreininin serin proteaz inhibitörüdür. Bu iki bileşen, kanın pıhtılaşma süreci ve inflamasyon (iltihaplanma) ile ilgili önemli rol oynayan enzimleri inhibe etme yeteneğine sahiptir. Guamerin (Lökosit Elastaz İnhibitörü): Guamerin, lökosit elastaz adı verilen bir enzimi inhibe eder. Lökosit elastaz, nötrofiller gibi bağışıklık hücrelerinin salgıladığı bir enzimdir ve inflamasyon sırasında dokuların zarar görmesine neden olabilmektedir. Guamerin, bu enzimi inhibe ederek inflamasyonun şiddetini azaltır bu da inflamasyonla ilişkili semptomları hafifletir. Piguamerin (Kallikrein İnhibitörü): Piguamerin, plazma kallikreini ve doku kallikreini inhibe eden bir serin proteaz inhibitörüdür. Kallikrein, kan pıhtılaşması ve inflamasyon süreçlerinde rol oynayan bir enzimdir. Piguamerin, kallikreini inhibe ederek kanın pıhtılaşmasını ve inflamasyonu kontrol etmeye yardımcı olmaktadır.

Gelin Bileşeni

Hirudinaria manillensis adlı bir sülük türünün tükürüğünden izole edilmiştir. Bu bileşen, trombin inhibitörü olarak işlev görür. Trombin, kan pıhtılarının
oluşumunda kritik bir rol oynayan bir enzimdir. Gelin, trombinin aktivitesini inhibe ederek kan pıhtılarının oluşumunu engeller. Ayrıca, Gelin’in elastaz, katepsin G ve kimotripsin gibi diğer enzimleri de inhibe ettiği belirtilmektedir. Bu enzimler, inflamasyon süreçlerinde ve bağışıklık yanıtlarında rol oynarlar. Gelin bileşeni, bu enzimleri inhibe ederek inflamasyonun kontrol edilmesine
yardımcı olur. Platelet Activating Factor Antagonist (PAFA) adlı bir fosfogliserit, sülük tükürüğünden izole edilmiştir. PAFA, tromboembolik bozuklukların ve inflamasyonun tedavisinde önemli bir bileşik olarak tanımlanmaktadır. PAFA’nın antitrombotik etkileri vardır. Tromboembolik
bozuklukları tedavi etmede kullanılabilmektedir. Bununla birlikte, kanama süresi üzerindeki etkisi Heparin’inkinden daha fazla olmasına rağmen, deney hayvanlarında heparinin etkisiyle karşılaştırılabilir düzeydedir. Sülük tükürüğü,
bu biyoaktif bileşenlerin yanı sıra asetilkolin, histamin benzeri vazodilatörler, skar dokusu ve adhezyonu azaltan enzimler gibi diğer bileşenleri içerir. Bu bileşenler, sülüklerin tıbbi ve terapötik uygulamalarında etkili olabilecek potansiyel etkilere sahiptir.

Asetilkolin

Asetilkolin, vücutta önemli bir nörotransmitter olarak görev yapan bir kimyasal bileşiktir.
Nörotransmitterler, sinir hücreleri arasında iletişimi kurmak için kullanılan kimyasal habercilerdir.
Asetilkolin, sinirlerin uyarıları kas hücrelerine ilettikleri birçok vücut fonksiyonunda rol oynar. Sülüklerin tükürüğünde asetilkolin gibi nörotransmitterler veya benzer bileşenler
doğal olarak bulunmaktadır. Kas Kasılması: Asetilkolin, kas hücrelerine iletilerek kasların kasılmasını başlatır. Bu, vücutta hareketin sağlanması için önemlidir. Özellikle kasların istemli (bilinçli) hareketlerinde, kasılmanın başlatılması ve kontrol edilmesinde etkilidir.
Duyusal İleti: Asetilkolin, sinir hücreleri arasında duyusal bilgilerin iletilmesine de katkıda bulunmaktadır. Örneğin, acı veya sıcaklık gibi duyusal uyaranların iletiminde rol oynar. Otonom Sinir Sistemi Kontrolü: Asetilkolin, otonom sinir sistemi denilen ve kalp atış hızı, solunum ve iç organ fonksiyonları gibi otomatik vücut işlevlerini düzenleyen bir sinir sisteminin iletişiminde önemlidir. Asetilkolin, parasympatik sinir sistemi adı verilen otonom sinir sistemi dalının aktivasyonunda yaygın olarak kullanılmaktadır. Parasympatik sinir sistemi, dinlenme ve sindirim gibi “dinlenme ve sindirim” fonksiyonlarını destekler.
Bellek ve Öğrenme: Asetilkolin, bellek ve öğrenme süreçlerinde de rol oynamaktadır. Beyindeki belirli bölgelerdeki asetilkolin aktivitesi, özellikle öğrenme ve hafıza ile ilişkilendirilmiştir. Sülük işlem esnasında bu enzimi doğal olarak salgılamaktadır.

Karboksipeptidaz A inhibitörleri

Bu inhibitörler, bir enzim olan karboksipeptidaz A’yı inhibe eden bileşenlerdir. Karboksipeptidaz A, angiotensinojen adı verilen bir proteinin parçalanmasını katalize eden bir enzimdir ve bu süreç sonucunda angiotensin I adı verilen başka bir bileşen oluşturulmaktadır. Angiotensin I daha sonra angiotensin dönüştürücü enzim (ACE) tarafından angiotensin II’ye dönüştürülmekte, ve
angiotensin II kan damarlarını daraltarak kan basıncını artırmaktadır. Karboksipeptidaz A inhibitörleri, karboksipeptidaz A’nın aktivitesini bloke ederek angiotensin I’in angiotensin II’ye dönüşümünü engellerler. Bu da kan damarlarının genişlemesine (vazodilatasyon) ve kan basıncının düşmesine neden olabilmektedir. Vazodilatasyon, kan damarlarının genişleyerek kan akışının artmasına neden olan bir süreçtir. Bu, özellikle hipertansiyon (yüksek kan basıncı) tedavisinde ve bazı kardiyovasküler rahatsızlıkların yönetiminde kullanılan bir genel ilaçtır. Fakat sülüğün salgısında doğal olarak bulunmaktadır. Isırık yerindeki kan akışının artması ve vazodilatatör özelliklerin ortaya çıkması, sülüklerin tükürüğünün içeriğinde bulunan bileşenlerin bir sonucu olarak meydana gelir. Sülükler, ısırıkları sırasında tükürüklerini konak canlıya enjekte ederler ve bu tükürük içeriğindeki bileşenler, kan akışını artırma ve kan damarlarını genişletme yeteneğine sahiptir.

BİYOAKTİF MADDEİŞLEVLERİ
HirudinTrombine bağlanarak kan koagülasyonunu inhibe eder.
CalinVon Willebrand faktörünün kolajene bağlanmasını bloke ederek kan koagülasyonunu inhibe eder, kollajen aracılı trombosit agregasyonunu inhibe eder.
DestabilazMonomerik aktivite ile fibrini eritir, trombolitik etki gösterir.
HirustatinKallikrein, triptin, kimotriptin ve nörofolik cathepsin G’yi inhibe eder.
BdellinlerAnti-inflamatuardır. Plazmin, tristin ve akrosin’i inhibe eder.
Hyaluronidaseİnterstisyel viskoziteyi artırır ve antibiyotik etkisini gösterir.
Tryptase inhibitorMast hücrelerinin proteolitik enzimlerini inhibe eder.
EglinlerAnti-inflamatuardır. α-Kimotripsin, kimaz, subtilisin, elastaz ve katepsin G’nin etkinliğini inhibe eder.
Faktör Xa inhibitörüMoleküler yoğunlukları ayı kompleksler oluşturarak pıhtılaşma faktörü Xa’nın aktivitesini inhibe eder.
Karboksipeptidaz-AIsırık bölgesinde kan akışını artırır.
AsetilkolinVazodilatördür.
Histamin Benzeri MaddelerVazodilatör olup, ısırık bölgesinde kan akışını artırır.
Sülük salgısında bulunan bazı biyoaktif maddeler ve etkileri*

Kaynak

*Das BK. An Overview on Hirudotherapy/Leech therapy. Ind Res J Pharm Sci 2014;1(1):34.
*Michalsen A, Roth M, Dobos G. Medicinal Leech Therapy. 1st ed. Stuttgart‐New York: Georg Thieme Verlag; 2007


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

BLOG YAZILARI

Önerilen konular

popüler etiketler

Henüz burada görüntülenecek bir içerik yok.